HOLLANDA'YA NASIL GELDİK? Part 1- Neden Hollanda?


Part 1- Neden Hollanda?

Hollanda'da beraber ilk günümüzden 

Türkiye dışında bir ülkeye gidip yaşama isteği, son yıllarda çok popüler oldu.Çoğu kişi ya eğitim amaçlı ya da imkanı olanlar veya yaratabilenler de çalışma için gitmekte. Her ne kadar ülkemizde son zamanlarda bu ¨Vatan Hainliği¨ olarak adlandırılıyor olsa da, bize göre çoğu vizyon sahibi insan için bu normal, yapabilenin ve isteyenin de yapması gereken bir durum. Çünkü, geleceğini şekillendirmeye çalışırken sadece o bireyin çabası kendi hayatındaki her imkanı değiştirmeye maalesef yetmiyor (maddi şartlar, çocuğuna vermek istediğin eğitim kalitesi ve bunu verebileceğin maddiyat vb.). Ayrıca bizim yurtdışına gitme isteğimiz birbirimizi tanımadan önceye dayanıyor. Hem benim 2017 öncesindeki çabalarım ve denemelerim, hem de Onur'un aklında beş yıldır bu konunun olması, bizim yıllar sonraki ilk görüşmemizin konusunun bu olmasına sebep olmuştu:) Avusturalya'ya ve Kanada'ya gitme denemelerimi ve bunlarla ilgili yaptığım araştırmaları başka zaman sizinle paylaşırım. 

Ancak şunu söylemeliyim ki; yurtdışına gelişimize Onur'un azmi, hırsı, çalışkanlığı sebep oldu! Ee tabi kendimin de ona olan desteğini söylemezsem ayıp olur:) Şimdi daha fazla uzatmadan, yurtdışına gidip yaşama kararımızı aldıktan sonra yaklaşık 1 yıl içinde nasıl ve neden Hollanda'ya geldiğimizi anlatmaya başlayayım:

NOT: Onur'un mesleği yazılım sektöründe Account Manager'lık idi. Bu nedir diye sorarsanız, her projede nasıl bir Proje yöneticisi varsa, bunların bulunduğu şirketlerde bu projelerin ve çalışanların hepsinden sorumlu kişidir.

  • 04.2017: Account Manager ve Proje Yöneticisi olarak ayda bir veya iki tane pozisyona başvurmaya başladı. 
  • 08.2017: Aynı pozisyonlardaki başvuruları sıklaştırdı, haftada iki defaya çıkardı. 
  • 09.2017: Olumsuz geri bildirimler ve yaptığı araştırmalar sonunda, yurtdışı firmalarının eğiliminin yönetici pozisyonları için kendi memleketinde yaşayanları, developerları kendi ülkeleri dışından almak olduğunu öğrenince; Onur da CV'sini güncelledi ve 5 yıldır yazmadığı kodları hatırlamaya ve bu sürede gelişen yeni teknolojileri öğrenmeye karar verdi.
  • 01-03.2018: Geri dönüşlerin arttığı ve iş görüşmelerinin kimisini yoğunluktan unuttuğu dönemler. Şu an çalıştığı firma da, ilk olarak Şubat ayında dönmüştü. Sürecin nasıl ilerlediğini aşağıda özetliyorum:

* 02.2018: 
  • Ayın başında LinkedIN'de bir recruiter (işe alımcı) Onur'a pozisyonla ilgili bilgi verip, bu işi teklif etti. 
  • Onur, ilgilendiğini söyleyince, ilk Skype görüşmesini bu kişiyle yaptı. Bu olumlu geçince, recruiter firma yetkililerine Onur'un CV'sini ve değerlendirmelerini iletti. 
  • Firmadan başvurusuyla ilgilendikleri ve yaklaşık 15 gün sonra Skype görüşmesi yapmak istedikleri dönüşünü aldı.
  • HR (İnsan Kaynakları) Müdürü ve Yazılım Departman Müdürü ile olan görüşme olumlu geçti ve 2 gün içinde yapması için proje ödevini verdiler. Oradaki performansının sonucuna göre bir sonraki aşama için tamam mı devam mı'ya karar verileceğini bildirdiler.
* 03.2018:
  • Ayın başında projesini çok beğendiklerini, sürecin olumlu ilerlediğini söylediler ve Hollanda'ya yüzyüze mülakat için çağırdılar.
  • Hollanda'da bütün gün süren görüşmede hem teknik hem de teknik dışı konularla ilgili sorular sorulup, sohbet etmişler. Teklif göndereceklerini, kabul etmesi durumunda sürecin nasıl ilerleyeceğinin bilgisini vermişler.
*04.2018: Teklifi gönderdiler. 2 Skype görüşmesi, bir ödev ve bir yüzyüze mülakat sonucunda mutlu son! :)

NOT: Bu mülakatlar için normal bir süreymiş. Çoğu firma ve ülkede bu süreç bu şekilde ilerliyormuş. Ancaki kimisinde, Skype görüşme sayısı artabiliyor veya aradaki süre uzayabiliyormuş.

09.2017 - 04.2018 arasında Onur tabi başka bir çok ülkeden firma ile görüştü ve hepsi bizim için olasılığı olan yerler olmuştu o süre zarflarında. (İş teklifi gelen her ülke ilk anda ¨Ayyy olsa ne güzel olur¨tepkisi verdiriyor insana.) Ancak, burada yaşanır mı diye düşünmeye başlayınca, neler o seçeneklerin olmasına engel oldu? Buyrun aşağıda: 

  • Polonya: Onur'un en çok mülakat yaptığı ülke. Developer olarak kendini geliştirmeye başladığı dönem, en çok zorlandığı ülke de aynı zamanda. Gerçi Hollanda'dan teklif gelmeden önce Polonya'dan teklif gelmişti ve biz reddettik. Çünkü;
* Yazılım mühendislerine verilen maaş ülke ortalamasının farkedilir derece üstünde olması ve bu maaşla ülke içerisinde yaşamak kolay olmasına rağmen ülke dışına çıkınca paranın değeri büyük oranda düşüyor. Yani, euro bazında maaşlar düşük.
* Ülke konum itibariyle Türkiye'den daha kuzeyde ve haliyle hava sıcaklığı Hollanda'ya göre çok daha soğuk. Biz de o kadar çok soğuğa gitmek istemedik yaşamak için.
* Hem eğitim sistemi hem de iş hayatı için Polonya'dan başka bir ülkeye geçiş yapmak kolay değil. Yani, Polonya, Hollanda kadar geçerliliği olan bir ülke olarak görülmüyor. gerçi bu fark zamanla kapanıyor. Ancak, biz yine de bu riski almak da istemedik. Biraz daha bekledik, Polonya'dan daha iyi yerlerden de teklif gelir diye inandık ve zamana bıraktık.



  • Letonya: Polonya ile aynı sebepler.

  • Japonya: Onur'un teknik mülakatı iyi geçmiş ancak şirketi tanımak, gidişatını değerlendirmek için sorduğu sorular şirkettekiler tarafından yanlış anlaşıldığı için süreç olumlu ilerlemedi. Ha biz ülkenin uzak olması konusunda ve belli bir süre kaldıktan sonra bile vatandaşlık vermedikleri için biraz durup bir düşünmüştük ama o zaman, süreç ilerlemiş olsaydı gitmeyi tercih edebilirdik. (Vatandaşlık veren ülkeleri ve şartlarını ayrı bir postta yazmak güzel olabilir :)

  • Avusturya: Relocation paketi çok iyiydi, o sebeple biz baya sıcaktık. Ancak, Onur'un onlarla yapacağı toplantı 3 defa iptal olduktan sonra, bir bilgi verilmedi ve öylece kaldı.

  • Almanya: Açıkçası, Hollanda ve Almanya maaşlar benzer teklifte diyebiliriz. Ama Hollanda'yı tercih etmedeki birinci sebebimiz, vergilendirmede 30% kuralı. 30 % kuralını detaylıca başka bir postta anlatacağım. Kısaca şunu diyeyim, diğer çalışanlara göre 30% daha az vergi ödemenizi sağlayan yasa. İkinci sebep de; ingilizcenin Hollanda'daki kadar çok konuşulmadığını düşünmemiz. Gerçi bununla ilgili görüşümüz, şu an Almanya'da çalışan arkadaşlarımızın yorumlarıyla değişmekte.

  • Danimarka: Süreçte çok istediğimiz yerlerden biriydi. Aile kurmayı düşünen bir çift olarak en önemli nokta da eğitim sisteminin iyiliği ve Danimarka da bu konuda çok iyi noktada. Ancak, Hollanda'dan daha geç dönüş yaptılar ve biz Hollanda'ya tamam demiştik. He tabi, Danimarka olsun diye, inatla bekleyebilirdik. Ama şu an Onur'un çalıştığı işte, kendini geliştirmesi adına daha yeni teknolojiler kullanıyor. Ve bu durum, onun için tercih sebebi.
Özetle, bizim ülkeleri kıyaslama kriterlerimiz;
  1. Maaş
  2. Eğitim imkanları
  3. Vatandaşlık imkanları
  4. Hava şartları
  5. İç sesimizdi.
Umarım bu yolda olanlar veya olmak isteyenlere yardımcı olabilmişimdir. Sorularınız varsa rahatlıkla e-mail atabilir veya yorum yazabilirsiniz. Okumak beni çok mutlu eder.

Sevgiler.

1 Comments